Üniversite yıllarından beri Frank Herbert’in Dune kitaplarının hastasıyım. Çok sevdiğim romanların filmi çekildiğinde hep olduğu gibi bu yeni uyarlama da hayal kırıklığı olacak sanıyordum —hem de yönetmen Villeneuve’ü çok sevmeme rağmen. Ama yanılmışım. Yeni Dune’a bayıldım. Görsel olarak hayatımda gördüğüm en güzel filmlerden biri, fakat sırf o da değil, kitaba hiç ihanet etmiyor. Tek şikayetim, tam ortasında küt diye bitmesi. Klasik öykü anlatma kalıpları palavra derler, değil işte. Giriş ve gelişmeden sonra sonuç gelmeyince insan yemeğini bitirmeden tabağı önünden çekilmiş gibi aç kalıveriyor. Hiç alışamadım bu çok parçalı filmlere. Yine de ikinci bölüm çekilene kadar bunu birkaç defa daha izlerim. Hatta 30 yıl sonra romanları tekrar okusam mı diye kaşınıyorum. (Hayalim, şunu almak.)
