04/10/2021

Hızlıca diziler, Ekim 2021


Y, The Last Man: Çizgi romanı çok iyiydi (tamamını okuyamadım), fakat konu artık bayat geliyor (salgın hastalık, sadece kadınlar ve bir erkek hayatta kalır), dahası günümüzün cinsel kimlik politikalarına yaklaşmak için bin türlü takla atmışlar ve zorlandıkları belli oluyor (peki ya trans kadınlar ve erkekler?!). Ben iki bölüm zor dayandım, konusu da oyuncular da aşırı derecede antipatik geldi.

The Chestnut Man: Klasik ve çok kaliteli Nordic Noir. Her ayrıntısıyla türün formüllerine uyuyor. Bakan kadının ofisi bile Borgen’den tanıdık. Küçük çocuklu seyirciler için fazla rahatsız edici olabilir, genel olarak rahatsız edici zaten ama ben heyecanla izliyorum.

The Chestnut Man, Netflix

Bosch: Epey zamandır var, ben geç başladım. Bu da tüm formüllere uyan Amerikan polisiyesi. Kahramanı canlandıran oyuncunun rol yapma yeteneksizliğini görmezden gelince zevkle seyrediliyor. Üçüncü sezonu yeni bitirdim.

Foundation: Asimov’un klasik eserini nasıl diziye uyarlayacaklar diye merak ediyordum. Çünkü her bölümde yüzlerce yıl ileriye atlayan bir hikayeyi televizyonda anlatmak hiç kolay değil. Keşke denemeselermiş, bunu başka bir hikaye olarak yazsalarmış -ki neredeyse öyle olmuş mecburen. Sadece görsel olarak çok başarılı.

Midnight Mass: Flanagan’ı seviyor(d)um, bunu da dört gözle bekliyordum. İki bölüm ve son on beş dakikasını izledim, çok sinirlendim. Sinirim geçti ama boşa giden 135 dakikama yanarım, bir daha da Flanagan ağzıyla kuş tutsa izlemem. The Secret filan okurum, o bile daha iyi.